Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’in gözaltına alınmasının ardından yaşananlar, bir siyasi krizin değil adeta bir güç mücadelesinin sahne arkasını gözler önüne seriyor. Cumartesi günkü destek fotoğrafları, pazar günkü kulis dedikoduları, pazartesi günü meclisteki sert kınamalar ve nihayet bugün gizli gizli halay sahneleri… Bu kadar kısa sürede bu kadar çok değişen tavır tesadüf olamaz.
Bu durum, klasik bir siyasi refleksi akla getiriyor: “Kriz anında bir adım geri, sonra fırsat bulunca iki adım ileri.”
Gözaltı gibi ciddi bir gelişme sonrası gelen ilk destek açıklamaları, muhtemelen “şimdilik sakin kalalım” stratejisiydi. Ardından başlayan dedikodular ise “ya koltuk boşalırsa” ihtimalinin kulislerde dillendirildiğini gösteriyor olabilir. Pazartesi mecliste yapılan kınama, görünürde adalet ve hukuk vurgusu taşısa da satır aralarında “biz bu işi sahiplenmiyoruz” mesajı da olabilir. Ve halaylar… Sanki “bir devrin sonunu” kutlayanların sessiz neşesi gibi.
Bu tabloya bakınca insanın aklına ister istemez şu soru geliyor: Bu kadar tutarsızlık, sadece siyasi etikle mi açıklanır, yoksa gerçekten gözler Tekin’in makam koltuğuna mı dikildi?
Unutulmamalıdır ki, halk her zaman her şeyi görür ve bu tür ani dönüşler güveni en derinden sarsar. Eğer birileri Oya Tekin’in yerine göz dikmişse, bilmeliler ki halkın desteği olmadan o koltuk sadece bir sandalye olur.
KEREM DEMİRAL