CHP’ye ‘Cevher’ Gibi Hatırlatmalar!

CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci Binici, “Üyelik kampanyamızın devam ettiğini, 28 Şubat Cuma günü saat 17.00’ye kadar partimize, baba ocağına gelen tüm yurttaşlarımızın 23 Mart günü yapılacak Cumhurbaşkanı adayı belirlenmesi için gerçekleştireceğimiz örgüt denetimindeki önseçimde oy kullanacağını tekrar hatırlatmak isterim.” açıklamasında bulunmuştu.

Ancak bu açıklamaya deneyimli bir siyasetçiden eleştiriler geldi. DYP 20. Dönem milletvekili Cevher Cevheri, editörümüz Ali Pekmezci’ye yaptığı açıklamada şimdiye kadar değinilmemiş kritik noktalara vurgu yaptı.

Buna göre;

CHP’deki Cumhurbaşkanı aday belirleme sürecinin hem yasalara hem de parti tüzüğüne uymayacak bir şekilde (sakat) devam ettiğini belirtti.

Cevheri, CHP’nin yapmakta olduğunun bir ön seçim değil temayül olduğunu; ön seçimlerin sadece yargı denetiminde yapılabileceğinin altını çizdi.

Bunun yanısıra TBMM’de grubu bulunan partilerin ancak grup kararıyla Cumhurbaşkanı adayını belirleyebileceğini ifade eden Cevher Cevheri, “Burada amaçlanan Ekrem İmamoğlu ismini parti tabanına ve kamuoyuna kabul ettirmek. Çünkü 23 Mart’taki oylamanın hiçbir yaptırımı yok. Peki temayülden çıkacak isim (büyük olasılıkla İmamoğlu olacak) CHP grubunda kabul edilmezse ne yapılacak?” şeklinde konuştu.

Cevheri, ayrıca “CHP tüzüğünün 54.maddesindeki, dört aday belirleme yönteminin başında belirtilen (seçmen yoklaması) yöntemi de nedense gözardı edilmiş” diyerek farklı bir bakış açısı getirdi.

CHP’nin kemik oylarının tek başına kendi adayını seçtirmeye yetmeyeceğini kaydederek, “Dolayısıyla lokomotif durumdaki ana muhalefet partisinin toplumun birçok kesimine birden hitap edecek bir aday belirleme zorunluluğu var” uyarısında bulundu.

Deneyimli siyasetçinin sosyal medya paylaşımı da şöyleydi:

CHP’nin Hukuk İşleri Başkanı, partilerinin Cumhurbaşkanı adayını tüzüklerinin 54.maddesi uyarınca “Örgüt denetiminde önseçim” ile belirleneceğini söyleyerek ne denli demokratik hareket ettiklerini anlatmış.

Ancak;

1) Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’nun 8.maddesi, grubu bulunan siyasi partilerin grup kararıyla aday gösterebileceğini âmir olup, Tüzükler Kanunlara aykırı olamaz;

2) Örgüt denetiminde önseçim, bir temayül yoklaması olup, Meclis Grubu kararına dayanak olabilir en fazla;

3) Zira önseçim, örgüt değil, yargı denetimi altında yapılana denir (Siyasi Partiler Kanunu 37/3);

4) CHP Tüzüğünün 54.maddesindeki, dört aday belirleme yönteminin başında belirtilen “seçmen yoklaması” yöntemi de nedense göz ardı edilmiş..