


Business Life Medya Grup Genel Yayın Yönetmeni Kerem Demiral’ın CHP Kurultayı ile ilgili yaptığı yorum
CHP Parti Meclisi Kimsenin Arka Bahçesi Değildir
Siyaset, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıkların, kulislerin, “benim adamım olsun” hesabının değil; emek verenin, alın teri dökenin, yıllarını adadığı davanın omuzlarında yükselir. Hele söz konusu olan Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü, kurumsal bir yapıya sahip bir partiyse, kimsenin bu partiyi kişisel çıkarları için bir sıçrama tahtasına çevirmeye hakkı yoktur.
Bugün gelinen noktada görüyoruz ki, parti örgütlerinde bir gün bile görev almamış, mahalle temsilciliği yapmamış, sandık görevi nedir bilmeyen, seçim gecesi okul koridoru görmemiş isimler; bir anda “Parti Meclisi” listelerinde arz-ı endam etmeye kalkıyor.
Kusura bakmasınlar ama:
Bu parti kimsenin arka bahçesi değildir.
PARTİ MECLİSİ, GÖNÜL EĞLENCESİ DEĞİLDİR
CHP Parti Meclisi, öyle kafasına esenin aday olabileceği bir yer değildir. Türkiye’nin kaderine yön veren, partinin siyaset rotasını belirleyen, en üst kurullarından birisidir. 60 kişilik bu heyet, liyakat ve emeğin süzgecinden geçerek oraya oturur.
Hiçbir parti yöneticiliği yapmamış, partinin birimlerinde sorumluluk almamış, mücadelenin ne olduğunu bilmeyen kişilerin PM’ye aday olması hem örgüte hem de milyonlarca CHP seçmenine saygısızlıktır.
Kimse “kişisel ajandasıyla”, “adam kayırmacılıkla” birilerini PM’ye taşımaya kalkmasın.
Bu işler kahve sohbetinde verilen sözlerle, dost meclislerinde yapılan pazarlıklarla olmaz.
“EMEK VERMEYENE OY YOK” DEMEK BOŞ BİR SLOGAN DEĞİL; BİR İLKE MESELESİDİR
Bu parti, sahada yıllarca mücadele verenlerin sırtında yükseldi.
Seçim günü yağmur altında okul okul gezenlerin,
Üyelik kayıtlarını, mahalle toplantılarını, kriz anlarını üstlenenlerin,
Referandumda, seçimde, mitingde elini taşın altına koyanların,
Emek veren kadınların, gençlerin, partinin yükünü taşıyanların…
hakkını bir günde, bir fotoğrafla, iki kulisle kimse yiyemez.
Bu nedenle partide bir gün bile yöneticilik yapmamış, sorumluluk almamış kim olursa olsun, PM’de yeri yoktur.
Benim oyum?
Gayet net:
Emeği olana, alın teri dökene, örgüte yıllarını verene.
Gerisine bir tek oy bile yok.
PARTİ İÇİ DEMOKRASİ, “KİMİM VARSA O GİRSİN” ANLAYIŞIYLA KİRLETİLEMEZ
CHP, baba mirasıyla yönetilecek bir parti değildir.
CHP, ahbap-çavuş düzeninin karar vereceği bir yapı da değildir.
Her PM seçimi, partinin geleceğine verilen stratejik bir karardır.
Ve bu kararı alırken tek kriter olmalıdır:
Liyakat ve emek.
CHP’yi kişisel kariyer basamağı olarak görenler bu kapıdan geri döneceklerdir.
Çünkü partinin geleceğini belirleyen yerler, “ben de gireyim” diyenlerin değil,
“ben bu partiye ne verdim?” diye soranların hakkıdır.
ÖRGÜTÜN ALINTERİYLE OYNAYANLAR
Bu parti, bedel ödeyenlerin partisidir.
Bu parti, mücadele verenlerin, ter dökenlerin, sokakta çalışanların partisidir.
Parti Meclisi’nde yer almak isteyen her kim olursa olsun önce şunu soracak:
“Bu partiye ne kattım?”
Cevabı yoksa,
Sessizce kenara çekilecek.
Çünkü CHP’nin kaderini belirleyecek koltuklara rastgele oturulamaz.
Bu saatten sonra tavır nettir:
Emek yoksa, oy da yok! Olmalıdır.
