Adana Büyükşehir Belediyesi’nde başkan vekilliği koltuğuna oturan Bay Geçer, görevden uzaklaştırılan Zeydan Karalar’dan olumlu not almış gibi görünse de, kamuoyunda “bu sınavı geçer mi?” sorusu giderek daha yüksek sesle soruluyor.
Parti içinde bazı isimlerin “Adam Güngörmüş ya” diyerek destek verdiği Geçer hakkında farklı çevrelerde bambaşka değerlendirmeler yapılıyor. Adana sokaklarında, meclis kulislerinde ve basın çevrelerinde dolaşan yorumlar ise pek de parlak değil. Zira, Geçer’in “çok bilmiş, ukala ve içten pazarlıklı” bir portre çizdiği iddiası kulislerde sıkça dile getiriliyor.
Yakın geçmişte yaşanan bir olay, Bay Geçer’in nasıl bir karaktere sahip olduğunu özetler nitelikte…
Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’in görevden uzaklaştırılmasının ardından başkanlık koltuğunun vekaleten devredildiği günlerde, belediyede bir başkan yardımcısının odasında iki gazeteci oturmaktadır. İçeriye takım elbisesiyle Bay Geçer girer. Hava kavurucu sıcak… Gazetecilerden biri, “Başkan, bu sıcakta bu takım elbise yakmıyor mu?” diye sorar. Diğeri ise esprili bir dille, “Belki silah taşıyordur,” diye ekler.
Bay Geçer’in cevabı ise ortamdaki tüm samimiyeti bir anda dondurur:
“Benim silahım hep önümdeki oldu, hayatım boyunca hiç silah taşımadım.”
Salonda buz gibi bir hava eser…
Şimdi bu kişi, Adana’yı yönetmeye aday. Kimlerle görüştüğünü, hangi destekleri arkasına almaya çalıştığını bilen biliyor. Ancak mesele sadece “Güngörmüş gibi görünmekle” bitmiyor. Adana halkı, temsilcilerinden samimiyet, tevazu ve vizyon bekliyor.
Çünkü bu şehir artık hata kaldırmaz. Eğer Büyükşehir, gerçekten halkın iradesine teslim edilecekse; bu iradenin taşıyıcısı da sadece siyasi hesaplarla değil, insani duruşla da öne çıkmalı.
Aksi halde yapılacak seçim, sadece bir formaliteye dönüşür… Ve Adana’nın kaybedeceği yıllar, gerçekten hiç “Geçer” olmaz.