
Havaların soğumasıyla birlikte kentteki evlerde ısınma ihtiyacı soba yakarak karşılanmaya başlandı. Kömür ve odun kullanılan sobaların yaygın olarak tercih edildiği, duman kaplayan mahallelerde nefes almak da güçleşiyor. Bacalardan çıkan dumanın karbonmonoksit salınımına yol açtığını belirten uzmanlar, soba kullanımını kentteki hava kirliliğinin en önemli nedenlerinden biri olarak görüyor. Uzmanlar, bu durumun uzun vadede hem insan sağlığı hem de iklim değişikliği üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğuna dikkat çekiyor. Konuya ilişkin Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklama yapan TMMOB’ya bağlı Adana Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Deniz Orhan, yaz aylarına kıyasla hava kirliliğinin arttığını belirtti.
‘HAVA KİRLİLİĞİ AÇISINDAN RİSK’
Orhan, kış ayının gelmesiyle birlikte fosil yakıtların kullanılması hava kirliliği açısından büyük risk taşıdığını söyleyerek, “Adana’da farklı bölgelerde konumlanmış 8 adet hava kalitesi ölçüm istasyonu bulunuyor. Geçtiğimiz haftalara kadar bu istasyonlardan elde edilen verilere baktığımızda hava kalite indeksinin genellikle ‘iyi’ ve ‘orta’ seviyelerde seyrettiğini gördük. Ancak kış şartlarının ağırlaşmasıyla birlikte, özellikle gelir seviyesi daha düşük bölgelerde soba yakımının artması ve kömür gibi fosil yakıtların kullanılması, hava kirliliği açısından ciddi bir risk oluşturmaya başlamaktadır” diye konuştu.
‘PLASTİK GİBİ UYGUN OLMAYAN YAKITLAR KULLANILIYOR’
Kömür ve odun yakılması sonucu oluşan karbonmonoksidin, insan sağlığı üzerinde olumsuzluk yaşattığını anlatan Deniz Orhan, “Kömür yakılması sonucunda karbonmonoksit, karbondioksit, azot oksitler ve özellikle partikül madde salınımı meydana geliyor. Bu kirleticilerin insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bilimsel olarak da ortaya konmuş durumda. Solunum yolu hastalıkları, kalp-damar rahatsızlıkları, akciğer hastalıkları ve bazı kanser türleri bu kirleticilerle doğrudan ilişkilendirilmektedir Özellikle soba yakımının yoğun olduğu bölgelerde sabah ve akşam saatlerinde sis tabakası oluşma ihtimali artıyor. Bu durum çocuklar, yaşlılar ve kronik rahatsızlığı bulunan bireyler için ciddi bir sağlık riski oluşturuyor. Bununla birlikte zaman zaman kömür dışında, plastik gibi uygun olmayan yakıtların da kullanıldığı yönünde duyumlar alıyoruz. Bu tür yakıtlar hava kirliliğini çok daha tehlikeli boyutlara taşıyabiliyor” ifadelerini kullandı.
DOĞAL GAZ YAYGINLAŞMALI
Orhan, acil bir şekilde doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Bunun yanı sıra Adana gibi yılda ortalama 300 gün güneş alan bir şehirde, güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması gerekiyor. Bu alanlarda verilecek teşvik ve hibeler, hava kirliliğinin azaltılmasına ciddi katkı sağlar. Hava kirliliğine neden olan bir diğer önemli etken de motorlu taşıt sayısı ve bunların oluşturduğu egzoz emisyonlarıdır. Elektrikli ve hibrit araçların teşvik edilmesi, toplu taşıma kullanımının artırılması ve bisiklet yollarının yaygınlaştırılması, sıfır ya da düşük emisyonlu ulaşımı teşvik edecekti.”