

Ergül Halisçelik, Adana’da uzun süre iyi bir bürokrat olarak anıldı.
Akademik birikimi, yöneticilik disiplini ve devlet terbiyesi tartışılmaz.
Bir dönem Zeydan Karalar’ın takdiriyle önemli bir görev üstlendi, sorumluluk aldı ve iz bıraktı.
Buna kimsenin itirazı yok.
Ama şimdi durup düşünmek gerekiyor.
Ve bunu da kırmadan, dökmeden söylemek gerekiyor.
Bürokratlıkla siyaset aynı şey değildir.
Bugün kulislerde dolaşan, parti içi muhaliflerle verilen fotoğraflarla konuşulan bir Ergül Halisçelik profili var.
Belki iyi niyetlidir, belki sadece “bir ihtimal” yoklanıyordur.
Ama şunu bilmek gerekir:
Adana siyaseti fotoğrafla yürümez.
Bu şehir; örgüt ister, emek ister, sabır ister, kapı kapı dolaşmayı ister.
Kardeşim, bu yol kulisle değil, örgütle yürünür.
Partiden uzak durarak, örgütleri pas geçerek, sadece belli çevrelerle yan yana durarak
siyaset olmaz.
Bunu açıkça söylemek zorundayım:
Muhaliflerle verilen her kare, seni örgütten bir adım daha uzaklaştırır.
Oysa siyaset, tam tersine örgüte yaklaşarak yapılır.
Unutulmamalı ki;Belediye başkanlığı dosya işi değildir, insan işidir.
Mevzuat bilmek yetmez, vicdan okumak gerekir.
Makale yazmak kıymetlidir ama, siyaset mahalle bilmekle yapılır.
Bu bir eleştiri değil.
Bu, benim size “Daha yolun başındayken yanlış yere sapma” uyarısıdır.
Eğer gerçekten bu şehre dair bir iddia varsa;
Adres bellidir, yol bellidir, usul bellidir.
Adana net bir şehirdir.
Samimiyeti sever, dolambaçı sevmez.
Bir kardeş olarak söylüyorum:
Bu yol, partiden ve örgütten geçer.
Başka kestirme yol yoktur.