


CHP Adana Milletvekili, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Dr. Müzeyyen Şevkin, 1 gün nedeniyle 17 yıl emekliliği ertelenen vatandaşların, kademe ve çıraklık-staj mağdurlarının, kadro bekleyen taşeronların, 7200 prim günü bekleyen esnafın, İliç ve madenlerdeki iş cinayeti ile motokuryelerin çalışma şartlarının ağırlığını, kamu mühendislerinin özlük haklarını Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a iletti. Dr. Şevkin, “Bu mağduriyetler sistematik bir adaletsizliğin ürünüdür. Emekçilerin sesini duyun! Buradan tüm kesimler adına haykırıyoruz! Eşitlik, güvence ve insanca yaşam için acil çözüm istiyoruz” diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2026 yılındaki bütçesinin 2025’e göre yüzde 48,2 oranında bir azalış gösterdiğini vurgulayan Dr. Şevkin, komisyonda yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Bu bütçe; sermayeyi koruyan, emeği ise göz ardı eden bir bütçedir. Çocukların Korunması Programı bütçesinin 2025’teki sembolik 1.000 TL’den 2026’da 0 TL’ye indirilmesi bir garabettir. Sosyal politikalar tamamen yoksullaştırılmıştır. Her gün iş cinayetleri nedeniyle insanlar ölürken Sayın Bakanın “sıfır kaza kültürü” laftan öteye gidememektedir.
“YOKSULDAN ALINIP SERMAYEYE TRANSFER EDİLİYOR”
Çocuk işçi sayısı her geçen gün artmaktadır; inşaatlarda, madenlerde, atölyelerde, merdiven altı üretim tesislerinde; okullarda olması gereken çocuklar iş cinayetlerine kurban gitmektedir. Bu ülkede tesadüfen yaşanılır hâle geldi. Bu bütçe, yoksuldan alıp sermayeye transfer edilen bir bütçedir. Emekliler, çocuklar ve engelliler gerçeklikten kopuk bir şekilde mağdur edilmektedir. Emekliler aç, işçiler borçlu, gençler işsiz, engelliler çaresiz bırakılmaktadır. Devletin sosyal koruma politikaları tamamen çökmüştür.
“MİLYONLARCA EMEKÇİ MAĞDURİYET YAŞIYOR”
Sayın Bakan, Türkiye’de milyonlarca emekçi sosyal güvenlik sisteminden adaletsizlikler ve güvencesiz çalışma koşulları nedeniyle mağduriyet yaşamaktadır. EYT düzenlemesiyle 8 Eylül 1999 öncesi sigortalılar emekli olurken, 1 gün farkla sigortası başlayanlar 17-20 yıl daha fazla çalışmak zorunda kalıyor. EYT sonrası yaştakiler için kademeli emeklilik talebi yıllardır çözümsüz bırakılmaktadır. Yine, staj ve çıraklık dönemlerinde yapılan sigortalar emekliliğe sayılmıyor. Gençler iş kazası güvencesiyle çalıştırılıp başlangıç tarihi hiçe sayılarak yıllarca prim kaybı yaşıyorlar. İnsanlar yıllardır bu konuyu gündeme getiriyorlar ama sonuç yok, meydanlara iniliyor, Bakanlık hâlâ bir çözüm sunmuyor. Bu konuyu ne zaman çözeceksiniz Sayın Bakan?
“İŞ CİNAYETLERİNDEN BAKANLIK SORUMLUDUR”
Taşeron işçiler kadro bekliyor. 2017 KHK’si dışında kalan 100 bine yakın kişi güvencesiz ortamda çalışıyor. Torba yasayı umut olarak sunuyorsunuz ama 2025 yılı bitmesine rağmen hâlâ net bir adım atılmadı. “Esnaf için BAĞ-KUR prim günü 9000’den 7200’e indirilecek” vaadi 2023’ten beri verilmesine rağmen 2025’in sonuna gelindiği hâlde hâlâ bu yasallaşmadı, küçük esnaf beş yıl emeklilik hayaliyle bekliyor. Erzincan İliç’te siyanürlü toprak kayması sonucu 9 madenci hayattan koparıldı. Göz göre göre gelen bu facia iş cinayetidir. Yine, bugün dava görüldü, duruşma yapıldı ama hâlâ sorumlular tam olarak hesap vermiyor. Burada da Kocaeli Dilovası’ndaki iş cinayeti gibi birinci derecede sorumlu sizsiniz Sayın Bakan!
“MAĞDURİYETLER SİSTEMATİK BİR ADALETSİZLİĞİN ÜRÜNÜDÜR”
Motokuryeler hız baskısı ve güvencesizlikle trafikte can veriyor. Son iki yılda 131 kurye iş cinayetinde öldü, meslek tehlikeli sınıf kapsamına alınmıyor, bunlara ilişkin de hiçbir önlem sunmuyorsunuz Sayın Bakan. Kamuda çalışan mühendisler milyarlık projelere imza atarken yoksulluk sınırı altında maaşlara tabi tutuluyorlar. Ücret adaletsizliği, fiilî hizmet zammı eksikliği ve emekli aylığındaki düşüklük yıllardır giderilmiyor. Hâlâ bir mühendislik meslek kanunu talebi karşılık görmüyor Sayın Bakan. Mühendislerin çağrısıdır, milyarlarca liralık, milyonlarca liralık projelere imza atarken yoksulluk sınırı altında ücret almayı hak etmiyorlar, onları da sağlıklı çalıştıramazsınız. Bu mağduriyetler birer bireysel hikâye değil Sayın Bakan, bu mağduriyetler sistematik bir adaletsizliğin ürünüdür. Emekçilerin sesini duyun. Tüm kesimler adına buradan haykırıyoruz, eşitlik, güvence ve insanca yaşam için acil çözüm bekliyoruz.”
